Kobra Şovları

Bitkiler
Kuşlar
Balıklar

Eko Galeri
Sponsorluk
Basında Parkımız

İletişim

Yararlı Linkler :
Turizm Bakanlığı
Tekirova Bel.


Basında Ekopark

 

 


Antalya'da 6 yıl önce açılan ekopark, Türkiye'de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan sürüngen ve bitkiler başta olmak üzere milyonlarca canlıya ev sahipliği yapıyor.

Selami Tomruk tarafından Tekirova beldesinde 40 bin metrekarelik alanda bin 240 kamyon toprak ve 470 kamyon falez taşı kullanılarak oluşturulan ve dünyanın ilk flora-herpetofauna (bitki, sürüngen ve amfibi) doku minyatür çalışması olan ekopark, Türkiye'de ve dünyada soyları ve türleri yok olma tehlikesi altındaki sürüngenlere ve bitkilere yaşam imkanı sağlıyor.

Parkta yer alan milyonlarca canlı, yapay ortamda doğal yaşam alanlarını oluşturuyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinden koruma altında bulunan türler, korunmaları amacıyla ekoparka getirilerek, çoğalmaları ve belli bir Güce erişmeleri sağlandıktan sonra tekrar anavatanlarına gönderiliyor.

Bu amaçla ekoparkta bulunan Nil timsahlarının üreme ve doğada kalma yeteneğine ulaşan 8 yavrusu ile 75 boa yılanı, bu yıl anavatanlarına gönderilerek doğal ortamlarına bırakılacak.

Ekoparkın kurucusu Selami Tomruk,  parkın Türkiye'de ve dünyada soyları ve türleri yok olma tehlikesi altındaki sürüngen ve bitkilere ev sahipliği yaptığını söyledi.

Tomruk, ekoparkın, doğal dokuyu oluşturan sürüngen ve amfibi dünyasını zenginleştirmeyi başardığını ifade ederek, yöre popülasyonunun da buraya yerleştiğini vurguladı.

Türkiye'deki zehirli, zehirsiz tüm yılan türleri, bukalemunlar, kertenkele çeşitleri ile amfibilerin ekoparkta kendilerine uygun doğal ortamları oluşturarak yaşadığını dile getiren Tomruk, bununla birlikte yurtdışından getirilen piton, mercan, boa, yine boa ailesinden olan anakondalar ile zehirli yılanlardan engerek, kobra, mamba ve çıngıraklı yılan, dev varanlar, timsah ve pekçok kaplumbağa türünün de burada korunduğunu ifade etti.

Tomruk, ekoparkta 360 bin kök şifalı bitkinin yanı sıra dünyanın tropik ve yarı tropik kuşaklarından getirilen binlerce egzotik bitki ve ağaç türlerinin yer aldığını dile getirdi.

-Anavatanlarına dönecekler-
Ekoparkta bulunan yabancı türlerin neredeyse tamamının CITES (koruma) belgesi ve resmi kayıt altında olduğunu anlatan Tomruk, koruma ve üretme amacıyla getirilen bu canlılardan belli bir Güce erişenlerin tekrar anavatanlarına gönderildiğini, bu kapsamda parkta doğan boa yılanı ve timsahların da anavatanlarına gönderileceğini söyledi.

Bu yavrulara doğal ortamlarında yaşamaları için özel bir beslenme programı uyguladıklarını belirten Tomruk, "Doğada bu türlerin her yüz tanesinden 1'i, bizde ise tamamı yaşıyor. Çoklu beslemeyle kas güçlerini geliştiriyoruz. Sıkarak, boğarak beslenmeleri ve anavatanlarında hayatta kalmaları için canlılarla besleniyorlar" dedi.

Tomruk, bu yıl boa yılanlarından 75'inin anavatanları olan Güney ve Orta Amerika'ya, 8 Nil timsahının ise Güney Sudan'a gönderileceğini, ekoparkta ayrıca 50 iguana türü, "Agama", "Gekko" ve "Lacertiae" familyalarından kertenkeleler, "Testudinidae" familyasından 500, "Trion ychidae" ile

"Bataguridae" familyasından toplam 450 kara kaplumbağası, 17 ayrı türde kuş ve papağan türünün bulunduğunu belirtti.

-Ekoparktaki canlılar-
Tomruk, ekoparkta 28'i yerli, 70'i yabancı olmak üzere toplam 3 bin 500 yılan, 75 bin akrep, 6, 5 milyon kurbağa, 40 binden fazla kertenkele, bin su yılanı, sivrisinek lavraları ile beslenen 7 milyon balık bulunduğunu söyledi.

Ekoparkta 361 şifalı bitki türü ile 400 endemik Akdeniz bitkisinin yanı sıra 2 bin 500 ayrı türde 1, 5 milyon kaktüs bulunduğunu vurgulayan Tomruk, bu nedenle bal arılarının ağaçlarda doğal kovanlar oluşturduklarını bildirdi.

Tomruk, doğal hayatın korunması için halkın bilinçlenmesinin önemine dikkati çekerek, Hatay, Gümüşhane, Trakya ve Çanakkale'ye de ekopark kuracaklarını kaydetti

Sele kış uykusunda yakalandılar

Antalya`da, sel sularına kapılarak Nebiler köyüne sürüklenen yılanlar, bölge halkını tedirgin etti.


ANTALYA- Süleyman Elçin 

Sele kış uykusunda yakalandılar

Sele kış uykusunda yakalandılar

Antalya`nın Serik ilçesinde 9 ve 10 Ekim`de şiddetli yağış nedeniyle meydana gelen sel felaketi, doğal yaşamı da etkiledi. Sel suları, 4 kişinin öldüğü, 2 kişinin ise halen kayıp olduğu Haskızılören köyünden yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Nebiler köyüne çok sayıda yılanın sürüklenmesine neden oldu. Köylülerin haber vermesiyle bölgeye gelen, Tekirova`da, birçok farklı cinsten sürüngenin yer aldığı Ekopark`ın işletmecisi Selami Tomruk, Nebiler köyünden topladığı yaklaşık 1240 yılanı, doğal yaşam alanlarına taşıdı.

Nebiler köyünde çobanlık yapan İbrahim Kurtan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sel felaketinin hemen ardından köy yakınlarındaki ormanlık alanlarda daha önce görmediği türden birçok yılana rastladığını anlattı. Sürüsündeki bir koyunun da yılan sokması nedeniyle telef olduğunu kaydeden Kurtan, yılanlar yüzünden pamuk tarlalarında da çalışılamadığını belirtti.

Selin yaşandığı dönemin yılanların kış uykusuna yattığı dönem olduğuna dikkati çeken Selami Tomruk, ani gelen selin yılanları, alışık olmadıkları ve yaşam alanları olmayan kilometrelerce uzaklıktaki bölgelere sürüklediğini anlattı. Selden birkaç gün sonra çalışmalara başladıklarını ve bugüne kadar bin 240 yılan yakaladıklarını bildiren Tomruk, yakalanan yılanları, parazit temizleme işleminin ardından insan yaşam alanlarının dışındaki doğal ortamlarına geri bıraktığını söyledi.

 

Jurassic Park’ı Kemer’e taşıdı
 

Murat ÇORAKBAŞ

Daha 6 yaşındayken yılanlarla tanıştı ve bir daha da onlardan kopamadı. Bugün 58 yaşında olan Selami Tomruk, Kemer-Tekirova’da kendi kurduğu ve nüfusu 7 milyonu bulan bir doğal parkı yönetiyor. Nüfusu oluşturan canlılar ise yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar, amfibiler, örümcekler ve bitki çeşitleri.

‘Jurassic Park’ı andıran Eko Park’ta birçoğumuzun tüylerini diken diken eden sürüngenlerle öz çocukları gibi ilgilenen Selami Tomruk’un, henüz 6 yaşındayken 200’e yakın yılanı varmış. Hayvanlarla telepatik ilişki kurduğunu söyleyen Tomruk, yılanların çiftleşme dönemlerinde etrafında toplandıklarını fark etmiş. İlk karşılaştığı, 2.5 metrelik en agresif yılanlardan biri olan bir kobra türüymüş. Yılanlar normalde alışkanlık yapmasa da bu yılan yıllarca Tomruk’la birlikte yaşamış. Evlerinin bahçesinde yılanlarına bakan Tomruk, dostlarına yer yapmak için aile yakınlarından destek görmüş. Ancak yılanlardan çok korkan babası için bu durum tam bir kabusmuş. Yılanları için babası para vermediği zaman evin içine bir yılan bıraktığını ve tahsilattan sonra yılanı bularak dışarı çıkardığını, büyük bir keyifle anlatıyor Selami Tomruk.

Kilise inceledi

Tomruk’un yılanlarla ilişkisi, Ortodoks kilisesine araştırma konusu dahi olmuş. Doğum gününün 6 Ocak (Ortodokslara göre Hz. İsa’nın doğum günü) olması ve yılanlarla fazlasıyla haşır neşir olması, kilisenin ilgisini çekmiş. Bir süre inceledikten sonra normal olduğuna kanaat getirip, olası bir Hollywood hikayesinin doğmasına mani olmuşlar!

Lise yıllarında Balkan ülkelerinden birçok herpetelog ile doğa çalışmalarına katılan ve üniversite eğitimini İstanbul’da tamamladıktan sonra ilk bilimsel çalışmasını Rodop Dağları’nda gerçekleştiren Selami Tomruk, 1977’de Avrupa’ya yerleşmiş. Çalışmalarını üniversiteler üstü düzeye çıkardığını belirten Tomruk, Alman ve Avusturyalı meslektaşları ile dünyanın birçok yerinde sürüngenler üzerine araştırmalar yapmış. 1987’de kendi ekibini kurarak, dünyada soyları tükenmekte olan sürüngenler ve amfibiler üzerine çalışmalar yapmaya başlamış.

17 milyon dolar harcadı

1995’te Türkiye’de dünyanın ilk sürüngen parkını kurmaya karar veren Selami Tomruk, Tekirova’da 50 dönümlük arazi üzerine 17 milyon dolar harcayarak, Eko Park’ı kurmuş. Selami Tomruk bu kadar büyük bir finansmanı ise Avrupa’daki iyi ilişkileri, kendi öz kaynakları ve bilimsel yardımlarla çözmüş.

Park’ta 40 tür ve alt türlerden oluşan geniş bir sürüngen ailesi yaşıyor. 5 binden fazla yılan, 1,5 milyon kurbağa, 500 bin akrep, ejder, bukalemun, timsah, örümcek, iguana derken parktaki nüfus 7 milyonu buluyormuş. Soyları tehlike altında olan sürüngen ve amfibileri koruma altında üreterek doğaya kazandırmayı amaçlayan Selami Tomruk, bu uğurda 6 kez de sokulmuş. Afrika engereği, kobra ve kara mamba türünde yılanlar tarafından sokulan Tomruk, kara mambanın sokması sonrasında kendi hazırladığı panzehirle sakat kalmaktan kurtulmuş. Bu yılanın zehiri 80 kişiyi uyutmaya yetecek kadar güçlü bir zehirmiş. Tomruk, ‘Bu işte sokulup yaşayan pek yoktur. Ya sakat kalmıştır ya da ölmüştür. Ama ben hálá yaşıyorum ve onlarla iç içeyim’ diyor. Afrika’da araştırma yaparken de sırtlanların saldırısı sonucu bir kameraman arkadaşlarını kaybetmişler. Bir diğeri ise bir kolunu vererek kurtulmuş.

İşte aile saadeti

Selami Tomruk’un eşi ve iki çocuğu da bu projeye ortak olarak Selami Bey’le birlikte çalışıyorlar. Tomruk’un eşi Asuman Hanım, önceleri yılanlardan çok tedirgin olsa da (3 yıl Eko Park’a gelmemiş) zamanla ürkekliğini yenerek yılanlarla yaşamaya alışmış.

Asuman Hanım parktaki kanatlılarla ilgileniyor. Viyana Üniversitesi’nde botanik ve uluslararası işletme dallarında öğrenim gören oğlu Özgür Tomruk, parktaki 1500 çeşit yüz binlerce bitkiden ve parkın işletmesinden sorumlu. Kızı Özgü Tomruk ise babası gibi sürüngenlerle ilgileniyor. Aynı zamanda parkın halkla ilişkiler sorumlusu.

Yılanlar insanı da yutar

Yılanların insanları yiyip yemediği sorusuna da cevap veriyor Tomruk. ‘Yılanlar insan yermiş meğer!’ Tomruk, ‘Parktaki bir Asya pitonu yavrusu, daha çocuk, ama kocaman tavşan yutuyor. Piton bunlar, koca timsahı yutuyor, 600-700 kiloluk impalayı, domuzu yutuyor. Yılan kendi hacminden dört kat genişleyebilir, onların göğüs kafesleri yoktur. Açılır, 180 santim çapında olan yılanın hacmini düşünün, iki kişiyi de yutar’ diyor. 26 yaşındaki Özgü Tomruk (sağda), babasının izinde ilerliyor. En sevdiği yılan albinoyla arası çok iyi. Aynı zamanda parkın halkla ilişkiler müdürü.

Fobi tedavisi de var

Eko Park’ta fobi çalışmaları yapılıyor. Birçok kişinin yılanlara karşı fobisi olduğunu söyleyen Selami Tomruk, 1-2 gün içerisinde insanların fobilerini yenmelerini sağladıklarını belirtiyor. Plastik yılanlarla başlayan tedavi, hastanın elindeki gerçek yılanı sevmesiyle son buluyormuş.

Günde yaklaşık 300 kişinin ziyaret ettiği Eko Park, turlar ve otellerle anlaşma sonucunda yakında çok daha fazla ziyaretçiyle dolup taşacak. Parkta görevli rehberler eşliğinde gezilen Eko Park’ta yavaş hareket etmek gerekiyor. Çünkü yılanlar harekete karşı çok duyarlı ve refleksleri çok gelişmiş hayvanlar. Fobisi olan kişiler ise küçük gruplar halinde ayrıca gezdiriliyor.  


Bir insanı öldürmek 1.5 dakika

Dünyada bilinen en iri zehirli yılan türü kral kobralardan (ophiophagus hannah) ikisinin Antalya`daki Ekopark`a getirileceği bildirildi. Ekopark İşletmecisi Selami Tomruk, yaptığı açıklama, Rixos Tekirova Oteli`nin, küresel ısınma ve insanların doğa


Dünyada bilinen en iri zehirli yılan türü kral kobralardan (ophiophagus hannah) ikisinin Antalya`daki Ekopark`a getirileceği bildirildi.

Ekopark İşletmecisi Selami Tomruk, yaptığı açıklama, Rixos Tekirova Oteli`nin, küresel ısınma ve insanların doğadaki tahribatı nedeniyle nesilleri tükenme tehdidiyle karşı karşıya olan dünyanın her kıtasından sürüngen türlerinin Ekopark`a getirilerek çoğaltılmasına ve daha sonra anavatanlarına bırakılması çalışmalarına katkı sağlayacağını ifade etti.

Bu sponsorluk karşılığında otel müşterilerinin de Ekopark`ı ücretsiz ziyaret edeceğini dile getiren Tomruk, "Turizmin önemli sermaye grubunun duyarlılığı bizi sevindirdi. Demek ki her şey beton değilmiş" dedi.

Tomruk, otelin sağlayacağı katkıyla ilk olarak Hindistan`a gideceğini, dişi ve erkek 2 adet kral kobrayı Ekopark`a getireceğini söyledi.

KÜRESEL ISINMA YILANLARI VURUYOR

İklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle bazı sürüngen ve amfibi türlerinin yok olduğunu dile getiren Tomruk, bunların başında da yılanların geldiğini kaydetti. Yılanlar deri solunumu yapamadıklarına dikkat çeken Tomruk, "Bu nedenle ısı yükseldiğinde kendi pullarındaki artan sıcaklığı vücutları atamıyor ve ölüyorlar" diye konuştu. Nesli tükenen türleri Ekopark`ta koruma altına aldıklarını dile getiren Tomruk, kırmızı bültene alınan ve nesli tükenmekte olan kral kobraların da Antalya`da çoğaltılacağını belirtti.

YAVRULARINI YİYOR

Kral kobraların dünya üzerinde yaşayan bilinen en iri zehirli yılan türü olduğunu belirten Tomruk, anavatanlarının Hindistan`ın kuzey iç kesimleri, Filipinler ve Tayland olduğunu söyledi. Boyları 4.5-5 metre olan kral kobraların dünyada zehir bezlerinde en çok zehir biriktiren ve taşıyan yılanlar olduğunu anlatan Tomruk, şu bilgileri verdi:

"Kral kobranın sağ ve sol taraflarındaki zehir bezlerinde toplam 12 santimetreküp zehir bulunur. Tek ısırışta 100 mililitrelik zehir enjekte edebilen kral kobra, bir fili 2,5 saatte, genç bir insanı 1,5 dakikada öldürür. Kral kobra, sadece belirli bölgelerde kalan bir dünya devidir. Zehirli ve zehirsiz yılanları yiyerek beslenir. Gece avlanırlar. Yumurtalarının üzerinde yatar ve yavruları dünyaya gelene kadar bekçilik yapar. Kral kobralar, kendi yavruları içinde halsiz olanları, hayatta kalamayacak olanları tespit eder ve yer. Hayatta kalabilecek olanları sağ bırakır.

Bir kral kobra yumurtadan 50-62 santimetre boyunda çıkar ve bir yıl sonra boyu 160 santimetreye ulaşır. Kral kobralar çok hızlı büyür. Hindistan`da kral kobradan ölen insan sayısı yüksektir ama onun tarafından sokularak ölmek kutsal kabul edilir. Hindular, bu şekilde ölmenin günahlardan arınmak anlamına geldiğine inanırlar." Tomruk, sadece yağmur ormanlarında yaşayabilen kral kobraları doğal ortamlarından almak için kısa süre içinde Hindistan`a gideceğini ve Belçika Havayolları ile 3 ay içerisinde Türkiye`ye getireceğini sözlerine ekledi.

ANTALYA(A.A)

 

Bu yılanlara fare ve tavşan dayanmıyor

Türkiye`de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Antalya`daki Ekopark`ta yaşayan 14 sürüngen türü bir yıl içinde binlerce fare, bıldırcın ve tavşan yiyor.


Türkiye`de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Antalya`daki Ekopark`ta yaşayan 14 sürüngen türü bir yıl içinde binlerce fare, bıldırcın ve tavşan yiyor.

Antalya`nın Kemer ilçesine bağlı Tekirova beldesinde 6 yıl önce açılan, Türkiye`de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan 14 sürüngen türün sergilendiği Ekopark`ta, yılda 750 bin fare, 20 bin bıldırcın ve 4 bin 500 tavşan hayvanların beslenmesinde kullanılıyor.

Tekirova beldesinde 40 bin metrekarelik alanda oluşturulan dünyanın ilk flora-herpetofauna (bitki, sürüngen ve amfibi) doku minyatür çalışması olan Ekopark`ta, nesli yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bazı sürüngen türlerini beslemek için, Ekopark`ın kurucusu Selami Tomruk tarafından, fare, bıldırcın ve tavşan üretiliyor. Türkiye`de ve dünyada türleri yok olma tehlikesi altındaki 14 sürüngen türü, bu canlıları yiyerek besleniyor.

Tomruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yok olma tehlikesi altındaki sürüngenleri, doğal yaşamda hayatta kalabilmeleri için canlılarla beslediklerini söyledi. Bu sürüngenlere fare, bıldırcın ve tavşanların canlı olarak verildiğini ifade eden Tomruk, bu şekilde sürüngenlerin yiyeceklerini boğduklarını ve kaslarını geliştirdiklerini bildirdi.

Sürüngenleri beslemek amacıyla fare, bıldırcın ve tavşan ürettiklerini belirten Tomruk, bir erkek ve 5 dişi fareden yılda bin 500 yavru aldıklarını, tavşanların da 40 günde bir ürediğini söyledi. Tomruk, ``14 sürüngen türü yılda 750 bin fare, 20 bin bıldırcın ve 4 bin 500 tavşan yiyor`` dedi.

Dünyanın çeşitli bölgelerinden koruma altındaki türler Ekopark`a getirilerek, çoğalmaları ve belli bir güce erişmeleri sağlandıktan sonra tekrar anavatanlarına gönderiliyor.

Bu amaçla parkta bulunan Nil timsahlarının üreme ve doğada kalma yeteneğine ulaşan 8 yavrusu ile 75 boa yılanı, bu yıl anavatanlarına gönderilerek, doğal ortamlarına bırakılacak.

Ekopark`ta 360 bin kök şifalı bitkinin yanı sıra dünyanın tropik ve yarı tropik kuşaklarından getirilen binlerce egzotik bitki ve ağaç türü de yer alıyor.

 

Yılan operasyonu

Arif Akkoç`un otomobiline 1 metrelik yılan girdi. 3 arkadaşıyla birlikte otomobiline binerken direksiyona sarılı yılanı fark eden Akkoç, 5 saat süren çabasına rağmen yılanı otomobilinden çıkaramadı.


Yılanın otomobilden çıkarılması için sopalarla otomobile vuruldu, itfaiye ekibi ilaçlama yaptı, otomobilin içi ilaçlandı, döşemeler söküldü. Yabancı turistler ise yapılanları şaşkın bakışlarla izledi. Ertesi gün otomobilden çıkarılabilen yılanın zehirli `engerek` olduğu belirlendi.

6`ncı Altın Nar Yağlı Güreşleri`ni izlemek için Kumluca İlçesi`nden 3 arkadaşı ile birlikte Kemer`e gelen Arif Akkoç, güreşlerin bitiminin ardından otomobile binerken direksiyona dolanmış 1 metre uzunluğunda yılan görüp paniğe kapıldı. Akkoç ve 3 arkadaşı direksiyondaki yılanı görünce otomobilin kapılarını kapatarak, yardım istedi. Olay yerine gelen çevredekiler, `Arabanın içine süt dökün, yılan süte gelir, biz de yakalarız`, `Süt olmaz. Fare bulup fare koyalım. Yılan fareyi biz de yılanı yakalarız`, `Arabanın içine bir kedi koyup kapıları kapatalım. Kedi fareyi yesin`, `Yedek lastiği yakıp arabanın altına sokun. Yılan dumandan kaçsın`, `Polis çağırın biber gazı sıksın`, `Disko müziği yapın. Yüksek sese yılan dayanamaz` fikirlerini ortaya attı.

İTFAİYE MÜDAHALE ETTİ

Çevredekilerin önerileri sürerken, otomobilin sahibi Arif Akkoç, itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen Kemer İtfaiyesi, otomobilde uzun süre yılan aradı. Bu sırada aracın döşemeleri söküldü. Koltuklar dışarıya çıkartıldı. Bir itfaiye eri yılanı çıkarmak için, çıplak ayakla döşemenin üzerinde gezdi. Daha sonra bir kişinin önerisiyle Akkoç, marketten sinek ilacı alıp geldi. Akkoç`tan sinek ilacını alan itfaiye eri, otomobilin cantları dahil her yerine sıktı.

GATAB İLAÇLAMA YAPTI

Bu yöntem de yılanı çıkarmaya yetmeyince Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği`ne (GATAB) çağrı yapıldı. GATAB`ın ilaçlama ekibi olay yerine çağrıldı. Gelen ekip, ilaçlama makinesi ile otomobilin içerisine yoğun miktarda ilaç sıktı. İlaç otomobilin park edildiği siteyi de etkiledi. Site sakinleri balkona çıkarken, yılan otomobilden çıkmadı. Bu arada yılanı ürkütmek için sopalarla otomobile vuruldu. Yaşanan bu gelişmeleri yoldan geçen yabancı tatilciler şaşkın bakışlarla izledi. Tüm bu müdahalelerin ardından otomobil de büyük hasar gördü.

Bu arada balkona çıkanlar önce gürültüye tepki gösterdi. Ardından onlar da fikirler geliştirdi. Balkondan seslenen bir kişi, `Kapıları açıp uzaklaşın kendiliğinden çıkar` dedi. Otomobilin başında gelişmeleri izleyen başka bir vatandaş ise `O zaman yılanı nasıl görecekler? Gittiğini nasıl anlayıp araca binecekler` diye sorarak vatandaşa tepki gösterdi.

SÜRÜNGEN UZMANI GELDİ

Yaklaşık 5 saat sonra olay yerine, Kemer`e bağlı Tekirova Beldesi`nde bulunan EkoPark`ın sahibi sürüngen uzmanı Selami Tomruk geldi. Soyları tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan yüzlerce sürüngen türünü parkında bulunduran Tomruk, otomobilin sahibi Akkoç`a yılanın neye benzediğini sordu. Daha sonra otomobilin içinde yılanın girebileceği yerleri kontrol etti fakat bulamadı.

TOMRUK İKNA ETTİ

Otomobile binip bu şekilde Kumluca`ya gidemeyeceklerini söyleyen otomobil sahibi Akkoç ve arkadaşlarını Tomruk ikna etti. Türkiye`de otomobil içine girebilecek tek yılan türünün `Kedi Gözlü Yılan` olduğunu anlatan ve tarif edilen yılanın da o olduğunu belirten Tomruk, bu yılan türünün otomobilin içerisindeki çok küçük bir yere saklanabileceğini, ancak zararsız olduğunu söyledi. Tomruk, `Kedi gözlü yılanların zehri gözlerinin arka tarafındadır. Avına zehrini ağzının içindeyken verebilir. Sizi ısırınca zehri vermez. Verse dahi yalnızca ısırdığı yer şişer. Bunun dışında bir etkisi olmaz. O nedenle panik yapmayın. Otomobilinize binip evinize dönün` dedi. Tomruk`u dinledikten sonra otomobile binen Akkoç, sabah erkenden otomobili sanayiye götürüp parçalarını söktüreceğini, yılan bulunana kadar da otomobiline korkarak bineceğini söyledi.

SABAH OTOMOBİLDE ÇIKTI

Akkoç, aynı otomobille Kumluca`ya döndü. Sabah saatlerinde otomobilin içerisinde yılanın dolaştığını gören Akkoç, EkoPark`ın sahibi Selami Tomruk`u arayarak yılanın çıktığını söyledi. Kumluca`ya giden Tomruk, bir eline eldiven giyip, diğer elinde çuval alarak yılanı arka koltuk döşemesinin altından çıkarıp çuvalın içerisine koydu. Tomruk, engerek yılanını EkoPark`a götürdü. Selami Tomruk, otomobilin içerisinden çıkan yılanın Türkiye`nin en zehirli ikinci yılanı olan `engerek` türü olduğunu söyledi. Tomruk, engereklerin otomobilin içine giremeyeceği otomobilin içerisine konulmuş bir malzeme ile otomobilin içerisine girmiş olabileceğini kaydetti.

 

 


Yapay ortamda doğal yaşam

Antalya`da altı yıl önce açılan ekoparkta, Türkiye`de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan sürüngen ve bitkiler başta, milyonlarca canlı barınıyor


Antalya`da altı yıl önce açılan ekoparkta, Türkiye`de ve dünyada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan sürüngen ve bitkiler başta, milyonlarca canlı barınıyor

Tekirova beldesinde 40 bin metrekare alanda oluşturulan ve dünyanın ilk flora-herpetofauna (bitki, sürüngen ve amfibi) doku minyatür çalışması olan ekopark, Türkiye ve dünyada soyları ve türleri yok olma tehlikesi altındaki sürüngenlere ve bitkilere yaşam imkanı sağlıyor.

Parkta yer alan milyonlarca canlı, yapay ortamda doğal yaşam alanlarını oluşturuyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinden koruma altında bulunan türler, buraya getirilerek çoğalmaları ve belli bir güce erişmeleri sağlandıktan sonra tekrar anavatanlarına gönderiliyor. Bu amaçla ekoparkta bulunan Nil timsahlarının üreme ve doğada kalma yeteneğine ulaşan sekiz yavrusuyla 75 boa yılanı, bu yıl anavatanlarına gönderilerek doğal ortamlarına bırakılacak.

Ekoparkın kurucusu Selami Tomruk, Türkiye`deki zehirli-zehirsiz tüm yılan türleri, bukalemunlar, kertenkele çeşitleriyle amfibilerin ekoparkta kendilerine uygun doğal ortamları oluşturarak yaşadığını anlatıyor.

Egzotik bitki ve ağaç türleri

Tomruk, ayrıca yurtdışından getirilen piton, mercan, boa, yine boa ailesinden olan anakondalarla zehirli yılanlardan engerek, kobra, mamba ve çıngıraklı yılan, dev varanlar, timsah ve pek çok kaplumbağa türünün de burada korunduğu bilgisini veriyor.

Parkta 360 bin kök şifalı bitkinin yanı sıra dünyanın tropik ve yarı tropik kuşaklarından getirilen binlerce egzotik bitki ve ağaç türleri de yer alıyor.

Ekoparkta bulunan yabancı türlerin neredeyse tamamı CITES (koruma) belgesi ve resmi kayıt altında. Yavrulara doğal ortamlarında yaşamaları için özel bir beslenme programı uyguladıklarını belirten Tomruk, `Doğada bu türlerin her 100 tanesinden 1`i, bizdeyse tamamı yaşıyor. Çoklu beslemeyle kas güçlerini geliştiriyoruz. Sıkarak, boğarak beslenmeleri ve anavatanlarında hayatta kalmaları için canlılarla besleniyorlar` diyor.

Parkta neler var?

Halihazırda ekoparkta 28`i yerli, 70`i yabancı olmak üzere toplam 3 bin 500 yılan, 75 bin akrep, 6.5 milyon kurbağa, 40 binden fazla kertenkele, 1000 su yılanı ve sivrisinek lavralarıyla beslenen 7 milyon balık bulunuyor.

Ayrıca 361 şifalı bitki türüyle 400 endemik Akdeniz bitkisinin yanı sıra 2 bin 500 ayrı türde 1.5 milyon kaktüs burada yaşıyor. Bu nedenle balarılarının ağaçlarda doğal kovanlar oluşturduklarını anlatan Tomruk, Hatay, Gümüşhane, Trakya ve Çanakkale`ye de ekopark kuracaklarının da müjdesini veriyor.

 

Dünyanın en zehirli yılanları

Dünyada en iri zehirli yılan türü olan olarak bilinen ve tek ısırışta 22 yetişkin insanı 12 dakikada öldürebilecek kadar zehir akıtan kral kobralardan (ophiophagus hannah) beşi Antalya`daki Ekopark`a getirildi.


Antalya`nın Tekirova beldesinde; küresel ısınma, insanların doğadaki tahribatı nedeniyle nesilleri tükenmekte olan sürüngen türlerinin korunması amacıyla kurulan Ekopark, 62 yeni sürüngene daha ev sahipliği yapıyor. Malezya ve Endonezya vahşi yaşam alanlarından 41 kişilik bilim ekibinin 4.5 ayda aldığı türler, 17 günlük yolculuk ve 42 günlük karantina süresinin ardından, yeni yuvalarında sergilenmeye başlandı.

Getirilen türler arasında, dünyanın bilinen en iri zehirli yılan türü olan kral kobralardan boyları 5.50 santimetreye, ağırlıkları 11 kilograma kadar ulaşan 5 kral kobra ve onların alışma dönemlerinde karınlarını doyurmalarını sağlamak amacıyla 2-2.5 metre boylarında 14 de piton yavrusu getirildi.

150 MİLYON YILLIK GEÇMİŞLERİ VAR

Ekopark İşletmecisi Selami Tomruk,geçmişleri 150 milyon yıla uzanan kral kobraların dünyada bilinen en iri zehirli yılan türü olduğunu söyledi. Kral kobraların dünyada zehir bezlerinde en çok zehir biriktiren ve taşıyan yılanlar olduğunu anlatan Tomruk, tek ısırışta 100-110 mililitrelik zehir enjekte edebildiklerini kaydetti.

Tomruk, tek ısırışta 22 yetişkin insanı 12 dakikada öldürebilecek kadar zehir akıtan kral kobranın ısırırken enjekte ettiği zehirle bir filin 2,5 saatte, yetişkin bir insanın da 1,5 dakikada hayatlarını kaybedeceğini söyledi.

Kral kobraların yağmur ormanlarında yaşadıklarını ifade eden Tomruk, yılda bir kez çiftleştiklerini ve çiftleşmenin ardından dişilerin erkeği yediğini vurguladı.

Tomruk, kral kobraların, kendi yavrularından halsiz ve hayatta kalamayacak olanları tespit ederek yediklerini, diğerlerini hayatta bıraktıklarını dile getirdi.

DOMUZ GRİBİ ENDİŞESİ

Ekopark`a tek ve çift gözlüklü 12 kobra yılanı ile boyu 7 metre 80 santimetre, ağırlığı 130 kilogram olan bir de ağlı piton yılanı getirildi.

Selami Tomruk, Ekopark`taki pitonların beslenmesi için geçen yıllarda domuz çiftliklerinden alım yaptıklarını ancak bu yıl domuz gribi endişesiyle domuz alımını durdurduklarını söyledi.

Tomruk, sürüngenlerin beslenmesi için ayda 1200 tavşan alındığını sözlerine ekledi.


 


 


Design By  

Yılanlar Timsahlar İguanalar Kertenkeleler Örümcekler KurbağalarYat Personeli Mavi Yolculuk
Kaplumbağalar
Bukalemunlar Akrepler Kuşlar Bitkiler Balıklar

Ana Sayfa Hakkımızda Eko Sistemler Canlılar Ulaşım Bağış yapın Eko Galeri İletişim Ekopark in English